kornişli saatler ve kavanozdaki kurabiye...


valla nerden çıktı bunu yazma hevesi anlamış değilim. sadece bir şeyler yazıp sitede yayınlamak için yapıyorum bu sefer. bir aslına rücu olsa gerek!

hiçbir amacı yok, ne bir fikri ne de bir zikri var. sadece fotoğrafın güzelliğimden olsa gerek bir hisse kapılma olgusu sanırım. bu sefer mazur görün, itiraf ediyorum yorgunum.

bari bu yazıyı bir şiirle bitirelim. 
kadın erkek savaşı üzerine. yine, yeni, yeniden...

sadece bronzlaşmak için havuza gelen kadın,
güneş kremini adama sürdürür.
bunu yaparken kadına gölge yapan adam,
sürdüğü kremi kendi elleri ile öldürür...


terleyen enseye giden elden gelen edit: radyonun yanında otururken mesaj gelince dıt dıt dıt diye bir ses olur ve sancılı bir bekleyiş oluyor ya, işte bunu seviyorum...