son bir defa daha sahneye çağrılacak ilk kişi



kimi anlarda denemekte fayda var diyorsanız, işte orada bir hata yapacaksınız demektir! nerden mi biliyorum? deniyorum çünkü..

neyi denediğim, neyi yanlış yaptığım konusunda hiç bir fikrim yok! tek bildiğim denediğim. hemde her seferinde.. her defasında.. olmayacaksa olmasın artıkların başrolundeyim. kendim yazıp kendim oynuyorum bütün oyunu. sahne perdesi hep benim üzerine kapanıyor, ben selamlıyorum bütün seyirciyi! alkışlar hep benim için..

sonuç?

düşünmedim ki. yaptığımdan o kadar mutluydum, o kadar sevindiriyordu ki beni sonucunu düşünmek bile istemedim. hala da öle.. ne gereği var ki diyorum, olmasa da olur artık bundan sonraların bütün repliklerini ezberlemiş gibiyim. çıksam sahneye hepsini oynarım. tek kelime unutmam hemde. hepsini bir çırpıda oynarım.. oynadım da! nerde, ne zaman bilmiyorum. ama oynadım!

yalan..

söyledim! kendim dahil bir kişiye daha söyledim. bütün bu oyunları oynayana yani.. utanıyor muyum? güldürmeyin allah aşkına, nerde bende o yüz! kimden utanacakmışım ki hem? kim beni ayıplıcakmış? kim kin kusacak suratıma o mu? 

o? 

biliyorum.. hala eskisi gibi bakıyorum ona. hep bir kere daha o olsa diyorum karşımdaki, hep ayakta alkışlanacak bu sefer ben olmayayım diyorum! nerde beni dinleyen ki.. üşüyorum bu arada. çok hemde, titriyorum lan hatta. gözlerimi kapatınca da ısınamıyorum. illa görmem lazım onu.. biri dürtse de açsam gözlerimi diyorum..

oyun biter..

perde kapanıyor yavaş yavaş, alkışlar eşliğinde.. son bir kez sahneye çağrılıyorum.. bir kere de daha çıkmam lazımmış gibi bakıyorum sağa sola. yüzümde şimdiye kadar görmediğim bir gülümseme. nasıl olur da yaparım diyorum bunu. yapamıyorum...