kimse belçika'ya rızasıyla gitmez!

.

çok farklı anlamlar taşıyan filmlerden biri hakkında konuşma gereği duyuyorum. "in bruges"den yani. öyle ki bunun zihnimde yer etmesi bile güzel geliyor çoğu zaman.. lanet bir çekiciliği var ve bu her zaman da öyle kalacak. gerçi filmden öte belçika'dan kaç kelam etmek gerek. nedense böyle bir ülkenin varlığı bile başlı başına teferruat. olmasa da olurlardan bir diğeri. çünkü neydüü belirsiz kesitler bırakıyor hafızanızda. kaç gün, kaç saat, kaç yıl kadığınızın önemi yok. bunu kendisine erişmiş herkese yapıyor.. elbette brüj hariç! yollarında yürürken bile bunu hissediyorsunuz. çok fazla noksanlık var ve lanet olsun ki bir türlü tamamlanmıyor. şuan bile kondurabildiğim bir yeri yok koskoca ülkenin benliğimde. sanatsal dürtüler, belki biraz aşk, seks belki de. küsmüş ve terbiyesini bir kenara bırakmış çocuk gibi masum hareketleri de cabası. hangi akla hizmet, ya da hakka cürret bu özgüven. 


işte bu yüzden  kimse belçika'ya rızasıyla gitmez.

elbette brüj hariç..




..week 37 is over!