ugg botlar üzerine didaktik dakikalar

şimdi efendim şu yandaki akkkabılar sadece cameron diaz giydi diye ünlü olduysa lafım yok. hakikaten bişey demicem, hatta bitiricem bu yazıyı burda. kapatıp gidicem..

amaaa;  "yok valla bilmiyodum ilk onun giydiğini. ben bizim çisilsu'da gördüm ilk, cadde'de buluştuğumuz gün ayağındaydı.." diyosanız yazıklar olsun size!..

şöyle bir durum var ki artık yavaş yavaş bir fenomen olma yolunda bu botlar. hatta efsaneleri bile anlatılır oldu. haa şimdi bunları anlatıyorum diye karşı olduğum filan düşünülmesin. hatta güzel bile buluyorum bazı zamanlar. yakışana tabi...

faaakat gööözeller bu hakikaten bir beceri işi. herkesin beceremeyeceği hem de. yahu ben şimdi tutup olmadık bir günde beyaz keten bömleğimin altına dedemin çizgili pijamalarını giysem olur mu? olur aslında da, olmaz. oldurulmaz yani.. kocasını eve gelen muslukcuyla aldatan menapoz teyzeler yapar bunu anca, onlarda eline yüzüne bulaştırır..

bazısına fena yakışıyor şimdi allah var. ne biliyim, alta siyah tayt -ki bunun desenlilerini gördüm geçen milano'da acayip güzel- üste de şöyle geniş yakalı bolero tarzı döklümü bir kazak. altına da saygı değer ugg [ag diye okunuyormuş] botlarımız.. şimdi bunu naparsın???


neyse konuya dönelim. birde bunların erkekler için olanları var ki pek revaçta değil. haa olsa satar mı? abercrombie t-shirt gibi hemde. (peynir ekmekten farkı kalmadı ondan örnek verdim. sosyal bir mesaj kaygısı güttüm yani) yakında bunları da görürüz. belki de vardır da ben dikkat etmemişimdir. inşallah olmaz! temennim bu yönde lakin olursa da ayamızın altında yeri var..

valla yapmıcam şeyleri yaptırdınız bana. cadde modasından söz açtırdınız. hayır gitmişliğim, oturup söyle bol kepçeden föndü yemişliğim, sonrada tutup 78 tl hesap ödemişliğim olsa anlıcam ama o da yok..!

öyle işte göözeller; siz siz olun kendinize yakışanı giyin. bir düşünürümüzün de dediği gibi; "güzellik, insanın kendine yakışanı giymesidir.!"

sizde bu felsefeye göre hareket edin. malum kollar patlıcan..