kornişe yanlış takılmış tülden daha salak olan erkekler


türk erkeği garip kardeşim. bünyesinde barındırdığı maço erkek hayvanını bir türlü içinden çıkaramamış, bir öğünde onun için yemektedir her gün. gittikçe büyüyen bu hayvan bir yandan da dışarı çıkacağı günü iple çekmektedir...

nerden geldik buraya?

hemen anlatıyım efendim, elif şafak kişisinin kitabı aşk ile bir anıdan kaynaklarınır bu anlatacaklarım. bilindiği gibi kitabın kapağı uzun bir süre pembe renkte çıktı. belki de bu yüzden bu kadar fazla sattı, genelliklede bayanlar arasında. erkelerde okudu tabiki; ama nedense dışarıda değil, otobüste değil, parkta dahi değil!!!

sonradan baktı yayıncı kuruluş olmayacak böyle siyah kapaklısını çıkarıverdi. (bkz: çıkarıvermek) ee tabi erkek canlılarımız pembe renge karşı bakış açısını ibnelikle bütünleştirdiğinden hep bir açıklık kalır iki kapı arasında, oradan da rüzgar eser işte, ceyran, kabız yapar...

alışık değiliz efendim biz otobüste kitap okuyan insana. hele de erkek ise. horul horul uyusun bizim erkeğimiz, saçının yağıda cama sürülsün, aksın aşağıya doğru...

neyse bu ahvale uyan ama yinede elinde bir kitap olan adam oturuverdi yanıma otobüste. baktım ne okuyor diye ama kapağını göremedim. biraz dikkat ettim neymiş bu kitap diye. bir de göreverdim ki kitabın kapağında gazete kağıdı kaplı. ulan dedim noluyoruz yasaklı bir eser mi bu? sonra amcamızın sayfaları değiştirme hızının yavaşlığından sayfanın üst kısmındaki yazıyı okudum. elif şafak / aşk!!!

meğersem amcamız kitabın kapağı pembe olduğundan ve bunun göstermekten korktuğundan gazete kağıdı ile kaplamış. durdum, düşündüm dedim sanırım biz hakikaten akıllanmaz bir milletiz!!!
sanır ki idare etmekten hoşnut olunan bir ırkın sahibi, hooşştt ordan gavat. kimsin sen, kimsin ha!!!

parmaklara yeni sürülmüş ojeden gelen edit: gelmeyin bana sende erkesin neden yazdın bunları diye. dağılın lan..!