incir satan bir insan için en güzel şey

..
zaman döner dolaşır hep aynı yerde verir molasını. hep bir yerde kalmışları toplar getirir; aman sakın olmasınları serer gözümüzün önüne..

bu fotoğrafı çektikten sonra altına; "ateş ne kadar çok yanarsa; gerçek o kadar açıktır.." yazmak geldi içimden. yazdım da.. 

sonra döndüm etrafımda, bir yerler aradım kendimi koyacak. öyle ayakta durmak pek gelmedi içimden, geçtim bir köşeye sindim! böyle aciz, öyle bensizdim ki..

sebepler aradım kendimce. ilk kez nefes alır gibi baktım; yoktu efendim kimse. yoktu..


bir gün Nemrut, Hz. İbrahim'i ateşe atmaya karar vermiş. o kadar büyük bir ateş yakmış ki; kendisi bile yaklaşamaz olmuş ateşe. insanların yüzlerine sıcaklık öyle şiddetli vuruyormuş ki ateş; sanki hepsinin içinde yanıyor gibiymiş. gökyüzüne öyle bir yükseliyormuş ki ateş; başka ülkelerden bile görünür hale gelmiş. bütün hayvan haşarat kaçışmaya başlamış. hepsi bir yana koşuşturmaya başlamış yanmamak için..

yaktığı ateşe gururla bakan Nemrut, küçücük bir karınca görmüş. karınca o küçücük cüssesiyle ağzına bir damla su alıp ateşe doğru gidiyor, ateşe dahi yaklaşamadan oracığa bir yere bırakıyormuş ağzındaki bir damla suyu. Nemrut şaşırmış halde sormuş;

- ey biçare karınca ne yaparsın sen? o küçücük cüssen ile o koca ateşi söndürebileceğini mi sanarsın?

karınca kendinden emin cevap vermiş Nemrut'a;

- bilirim ey Nemrut hemde çok iyi bilirim o ateşi söndüremeyeceğimi.ben sadece safımı belli ediyorum..

... iş bu ahvaldir efendim bizim de fikrimiz. safımızın belli olması. yerimizin, yolumuzun düzgün olması. bu yüzdendir iştirakımız bu hayata, bu yüzdendir devrimize hayranlığımız!

işte bu yüzdendir; incir satan bir insan için en güzel şeyin; incir satmak oluşu...