bir ayakkabının başına gelenler


istanbul'da bir sokak.. 

olması gerekenlerin bir hiyerarşisi var karşınızda. ayakkabıyı boyatan hanımefendiyi şuan görmüyorsunuz. kendisi; amcamızın yanındaki yüksek taburede kısa eteğinin verdiği dikkat çekiciliğin keyfini süren, elinde deri evrak çantası ve şık takımı içinde bir holding çalışanı. o an ki tek amacı yüzlerce lira verdiği ayakkabısının parlaması. bu amacına da ulaşmışa benziyor..

gelelim amcamıza. aslında onun da tek derdi o ayakkabının parlaması. yoksa alacağı en fazla beş lirayı filan düşünmüyor bile. çünkü hiç yapmamış böyle bir şey, düşünmemiş parayı. tek derdi memnun etmek müşterisini ki bir daha gelsin ayakkabı boyatmaya..

bir de ayakkabı var tabi bu fotoğrafta. bu hikayenin baş aktörü olduğundan habersiz üzerindeki yükü kaldırmaya çalışıyor. kadının istediği her zaman temiz ve parlak olması, amcamızın ise geçerken uğramasına olan hasreti!

şimdi sormak lazım. elindeki boya lekesi hiçbir zaman silinmeyen amcamız mı asıl kahraman, yoksa yüzündeki makyajı silmek için verdiği kremin parasıyla on kere ayakkabı boyatabilecek hanımefendi mi?