metal insanların sene-i devriyesi


bizim imamlardan biri bu yurtdışı tayinlerinin ilk başladığı dönemde almanya'ya gönderilmiş. tabi amaç din olsa da işin ucunda da birazcıkta para var.. neyse alışma devrelere derken bizim imam bir gün camiye gitmek için binmiş otobüsün birine. binerken de bileti olmadığından mütevellit şoföre uzatmış parasını. şoför bizim hafif kirli sakallı, kumaş pantolonlu imamı görmüş tabi, hafif bir gülümsemeyle uzatmış paranın üzerini..

neyse bizim imam hiç bakmadan koymuş cebime geçmiş arkaya doğru oturmuş bir yere.. şeytan bu ya birden bakma gereği duymuş paraya. çıkarmış cebinden paraları saymış! bakmış ki 1 mark fazla. ulan demiş acaba yanlış mı saydı? tekrar saymış hakikaten de bir mark fazla.. bizim şeytan dürtmeye devam etmiş bizim hocayı. hoca içinden; "amann götürmesem nolur sanki" deyip koymuş cebine parayı.. iman bu olsa gerek ya birden kalkmış yerinden şoföre doğru seyretmiş. gidip uzatmış bir markı, fazla verdin demiş. şoför o gülümsemeyi tekrar takınıp suratına; sen müslümansın di mi? demiş. hocam hain bir gurura meyl etmiş bir halde; "evet öyleyim" demiş. şoför patlatmış peşinden lafını; "ben sana bilerek verdim o bir markı, acaba geri getirecek misin diye merak ettim. siz müslümanlar çok dürüst insanlarmışsınız, hakkınız olmayanı almazmısşınız. acaba gerçekten öyle misiniz diye yaptım. müslümanlık bu olsa gerek diye düşündüm" demiş..

hoca durağa gelip o iki üç basamaktan inerken içinden; " ulan görüyor musun az kalsın satıyorduk dinimizi bir marka"..

nereye bağlıcam; şimdi bizde mi satalım bu toprağı 1 kuruşa, üç beş çapulcunun masasına meze mi yapalım?? hakikaten olmayacak duaya amin diyorlar, bilmiyorlar mı acaba ateşim ilk önce alevi çıkar sonra dumanı.. sıvamayın lan paçaları! zira sıvayacak bacak kalmayıncaya kadar budarlar dallarınızı!.

resmi edit: hayatta yapmıcam şeyi yaptırdınız lan bana! sokarım sizin yapcanız siyasete..