buharın yazdığı bir kültür; hamam


geleneklerle bezeli bir simgenin aslında o kadar basit olmadığını, var olan bütün olgular gibi hamamında kendi içinde bir felsefesi olduğunu ifade eder. çağlardan beri süre gelen bu sağlam imge yığını kendini yok etmeden ama birazda olsun değiştirerek günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.

sıcaklığın sembolüdür bir nevi hamam. buhara karşı verilen bir mücadeleden öte, ondan faydalanmak onu hissetmektir. yatılangöbek taşı bir büyüklük ifadesidir aslında. sırası vardır hep; büyük göbek taşına yatmadan küçük yatmaz. o kalkıp ferahlamadan, yaşça küçük olan yerinden kalkmaz. bunların hepsi bir dizi saygı sembolüdür. keselenmek ya da masaj hepsi birbirini takip eden kurallar bütünü... hamama ilk giren yıkanacağı kurnayı seçer. onunla birlikte giren ise ona icabet eder. bu yüzden büyük hamamdan içeri girmeden küçük girmez. büyük hiçbir zaman sabun ya da hamam tasını taşımaz. gelenek icabı büyük her daim sıranın önündedir. yıkanmaya başlamak için ilk önce terlemek gerekir. hamamın mantığında da bu vardır zaten; terlemek! kir terleyen vücudu terk ederken asıl olan her zaman akan suyla gitmesidir. bu yüzden kişi hamamda kaldığı süre boyunca buraya aittir. serinlemek için dahi olsa ilk terini sıcak su dökünerek atmadan dışarı çıkamaz. her ne kadar bünyeden bünyeye fark ederse de bu böyledir.

ilk yıkanan her zaman büyük olandır. çünkü o göbek taşına yatmak için sabırsızlanır. göstermek istediği asalet ve büyüklük kendini en fazla orada gösterir. sabun onun elinden alınır, üzerindeki köpük dökülmeden de asla geri verilmez. hep o bakar suyun sıcaklığına. onun kurnasına soğuk su girmez. hamamın mantığına terstir soğuk su! kesede ve lifte o her zaman sırasını ilk savar. beklemez sizin bitirmenizi çıkar hamam avlusuna yakar nargilesini.. onun havlusunu tellak sarar. sırtına şöyle hafiften bir vurur ki hamamdan çıktığı belli olsun. geçer sedirine uzanır ve dinlenir ne kadar isterse...

hep göz ucuyla süzmeler vardır bütün bunlar olurken. büyük hep yanında getirdiği küçük olanı ince ince süzer. hatasını yüzüne vurmaz. öğrenene kadar yaptırır sadece. defalarca kese yaptırdığı görülmüştür hatta.. içindeki saf hali dışarı çıkarana kadar bu böyle devam eder. en son peştemal alır nasibini ondan. kültürüne saygısından buruşturulup konur kalkılan sedire. ki kullanmasın ondan sonra gelen başka biri...