sebeb-i telif: vol 13


>>> artık zamanı gelmişti her zaman ki gibi bir sebeb-i telif'in. geldi de geçiyordu bile. fazla ara vermeden bir kaç dokundurma yapmak lazımdı bazı dertlere. tuz basmak lazımdı.. ahanda onu yapıyorum efendim. az sonra okuyacaklarınız fazlasıyla öznel kokacaktır. bundan mütevellit merak-ı iştirakınızı şahsıma savuracağınız küfürlerle gösterebilirsiniz. laf edersem kıçımda sivilce çıksın..

>>> renklere takılmamın sebebini açıklıyım hemen. genelde tekdüze bir hayat sürmem ama normalde bir kaç sıradanlığım vardır herkes gibi. iş bunların başında gelir. şu dönem bununda içinde olduğu hareketli dakikalar yaşadım. yaşattım belki de kendicazıma.. ondan seçtim bu fotoğrafı. renkli olsun, bizden olsun diye.. neredeyse bütün ana renkler var. beğendiğinizi alın, bendensiniz bu sefer.!

>>> evi değiştirdiğimi söylemiştim bundan bir önceki sebeb- telifte. şükürler çok olsun inanılmaz memnunum. yani eskisine nazaran boğazdan yalı almış gibiyim hatta. şu yeni hayatımıza giren residance /rezidıns diyolar/ mantığı gerçekten farklı bir yaşam tarzı. eve girişte sizi karşılayan hostesler. tertemiz basamaklar, sessiz sakin komşular /zaman zaman tabi/ hepsi güzel. evin konforu filan detsss ovsımmm ayarında. alışmadığım bütün lükslerim var şahsen.. hava mı atıyorum acaba? yok lan gerçek işte.. bildiğin saray yavrusu..

>>> ev demişken apartmanda oturan bekar hostese olan hayranlığımı atlamamak lazım. kendileri hadd-ı zatında bir asalet imgesi. hafif topuklu ayakkabılarının üstünde taşıdığı beden-i şahaneleri bir için votır! asansöre bıraktığı o parfüm kokusu desen cinayet işletir.. kendisine olan hayranlığımı ahan da buradan okuyabilenzi. ağızların da suyu akanzi..

>>> evet yine kafama esti. yaptım yine yapacağımı.. gidiyorum yine sırt çantamı alıp../inşallahları duyar gibiyim/ bu seferki durak ispanya efendim. tamı tamına 7 gün. hayat felsefesinde gitmedik yer bırakmayacağına and içmiş birisinin yazılarına okuduğunuzdan olsa gerek; buna da inanın bence. aldım biletimi.. bunu da yapıcam anlıcanız bir sorun olmaz ise. olmasın diye de elimden geleni yapıcam ayrıca.. amaç biraz aşk, biraz hayat felsefesi diyelim. "aşk" dediysek tabiki arma-forma aşkı. renklere olan aşktan başka bişey değil kısaca. dedik maden iapanya'da oynayacak takım, bizde orada iken yalnız bırakmak olmaz.. bunu da yapar bu beden dedik.. yapıcaz inşallah.. bu sefer üçlüyü atletico madrid'in stadını inletirken dinlicek televizyon başındakiler. şimdiden mübarek olur gazamız inşallah..

>>> anlatıcak çok şey varmış yazdıkça geliyo aklıma.. yahu benim master bitti malum. ee şimdi bunun bir de askeri master'ı dediğimiz vatan borcu kisvesi altına gizlenmiş kısmı var. yapıcaz bizde tabi.. kaçtık kaçacağımız kadar. yumurta geldi bilmem nerelerime.. o yüzden kafamda belirlediğim tarihte /söylemem ama/ yol göründü bu kişiye. içim rahat.. geride kalan sadece anne-baba! onlarda alıştı zaten bu delinin başını alıp gitmesine.. yeter gayri durduğumuz..

>>> annemi yaptığı o lahana turşusunu için buradan bir kez daha kutlamak isterim. şahsen bir insanoğlu bir lahana sebzesini bu kadar lezzetli hale getiriyorsa ben bu işte bir kusursuzluk kokusu alırım.!!! ben böyle bir lezzet görmedim hacı. nasıl bir kıvamdır nasıl bir demagojidir lahananın kendi içinde anlamış değilim vallahi. lahanaya sorsan kendinden utanır vallahi. yapar bunu.. hayır sordum ondan biliyorum.

>>> hacım şu twitter olayı baya güzel bişey. şimdi; "feybukun olmayan biri olarak konuştuğum için böyle olabilir" deyin bir kaç kişi var aramızda ama değil bro değil. olsa söylerim valla değil..

>>> hayatında bot giymeye alışmamış, yağmurda hep ıslanmış ayakla eve gelen biri olarak küçük bir itirafta bulunmayı yanlış görmüyorum. bot iyidir, bot candır!  evet anladığınız üzere artık ara sırada olsa bot giyiyorum. artık ayaklarım kuru, keyfim yerinde. annemi duyar gibiyim şimdi.

- oğlum hiç bakmıyosun kendine! hasta olursun allah korusun..

>>> anlattıklarım böyle gittikçe kısalıyor ya, işte buna bayılıyorum lan :) valla güzel oluyo böyle uzun uzun başlayıp yavaştan kısaltmak. tek tükte olsa arada giydirmeler filan. iyi iyi..

bitiriyim artık buraya kadar gelmişken. yeni yıla da az kaldı.. unutmadan o günde bir yazım var. hemde güzel bir süprizle birlikte. küçük ama hakikaten güzel bir süpriz. küçük bir ipucu vermeden edemeyip fotoğraf aslında diyim ben siz başka bişey anlamayın...
neyse öyle işte anlattım birikenleri. aslında daha fazla ama onlar süzgeçten geçenler. bunlarda kalanlar. önemli olanlar. gerisini salla gitsin.. hayat malum detayları pek önemsemiyor. en azından benim için öyle..
kısa bir süre sonra görüşmek üzere..

sütyen kullanmayan memeli hayvan ankara stüdyolarımızdan bildirdi...

iyi seyirler..

2 fikre tercüman olmuş:

stuven dedi ki...

keyifli bir yazıydı. iyi yolculuklar.

FKH dedi ki...

hoşunuza gitmesine sevindim efendim.
çok teşekkürler. yolculuk notlarını da tekrar paylaşacağım..
tekrar sağolun..

Yorum Gönder

hani duşa girersin de su ısınana kadar geçen süre içinde yaşadığın üşüme vardır ya?

hahh işte o anlarda aklına takılan bir yorum olsun..